Zoom CEO’su Eric Yuan geçtiğimiz günlerde iddialı bir vizyon ortaya koydu: Yapay zekanın verimlilik artışı sayesinde haftada üç gün çalışmak yakın gelecekte mümkün olabilir. Üstelik bu görüş sadece Yuan’a ait değil. Bill Gates, Jamie Dimon ve Nvidia CEO’su Jensen Huang gibi isimler de iş dünyasının yapay zeka devrimiyle birlikte kökten dönüşeceğini ve kısa çalışma haftalarının hayatımıza gireceğini düşünüyor.
Türkiye’de ise geçtiğimiz haftalarda “orta vadeli programda haftada 4 gün mesai uygulanacak” iddiası gündeme gelmişti. İletişim Başkanlığı bu iddiaları birkaç gün önce yalanladı. Yani küresel vizyon konuşulurken, Türkiye’de henüz resmi bir adımın olmadığını da net biçimde görüyoruz.
Liderlerin Vizyonu: Daha Kısa Çalışma Haftası
Eric Yuan, yapay zeka destekli dijital asistanların insanların yükünü azaltacağını ve her şirketin haftada üç ya da dört gün çalışmayı destekleyeceğini savunuyor. Bill Gates, önümüzdeki on yıl içinde insanların “çoğu şey için gerekli olmayacağını” söylüyor. JPMorgan CEO’su Jamie Dimon ise finans gibi yoğun sektörlerde bile üç buçuk günlük mesai düzenini olası görüyor. NVIDIA CEO’su Jensen Huang ise dört günlük iş haftasının sanıldığı kadar uzak olmadığını, yapay zekanın endüstrilere yayılmasıyla bunun “muhtemelen” geleceğini belirtiyor.
Nasıl Gerçekleşebilir?
Avrupa’da İzlanda ve Belçika gibi ülkeler dört günlük iş haftasını denedi. ABD’de ise şirketlerin yöneticileri bu fikre giderek daha sıcak bakıyor. Tech.co’nun 2025 tarihli raporuna göre üst düzey yöneticilerin %38’i bu düzeni uygulamaya açık (bu oran geçen yıl %23’müş). Bu noktada akla başka bir soru geliyor: Yapay zeka gerçekten vaat ettiği verimlilik artışını sağlıyor mu, yoksa bize sadece daha verimliymişiz hissi mi veriyor?
Madalyonun Diğer Yüzü: İş Kaybı ve Yeni Roller
Eric Yuan, bazı işlerin kaçınılmaz olarak ortadan kalkacağını açıkça kabul ediyor. Özellikle giriş seviyesi mühendisler gibi pozisyonlar risk altında. İş dünyasında bu çalkantı 2023 yılında başladı.
https://layoffs.fyi sitesinden tarih bazlı işten çıkarmaları ve özellikle teknoloji sektöründeki büyük etkisini görebilirsiniz. Yazıyı yazdığım tarihte 2025 yılı içerisinde 199 şirkette toplamda yaklaşık 89.000 kişi işten çıkartılmış durumda.
Aynı sitedeki grafikten ise pandemiden beri üzerinde yük taşıyan şirketlerin 2022 ve 2023 yıllarında çok daha fazla kişiyi işten çıkardığını, yapay zeka hayatımızda daha fazla görünür hale geldiğinden beri ise işten çıkarmaların azalma trendine girdiğini de gözlemleyebiliyoruz.
Çünkü bu dönüşüm yeni fırsatlar da yaratıyor. Kaybolan işlerin yerine, yapay zekayı yöneten, denetleyen ve optimize eden rollerin doğacağı öngörülüyor. Jensen Huang’ın söylediği gibi: İnsanların yerini yapay zeka değil, yapay zekayı etkin kullanan insanlar alacak.
Türkiye Açısından Gerçeklik
Global liderlerin vizyonu ilham verici olsa da, Türkiye’deki resmi açıklama bu tartışmaların henüz “ütopya” düzeyinde olduğunu hatırlatıyor. Yani kısa çalışma haftası bizde daha çok manşetlerde tartışılıyor, gerçek uygulamaya dönüşmesi için hem ekonomik hem de toplumsal düzeyde büyük bir hazırlık ve dönüşüm süreci gerekiyor.
Sonuç: Bir Hayalden Fazlası
Haftada üç günlük çalışma fikri ilk duyduğunuzda size de ütopik gelebilir. Ancak bu tarz teknolojik sıçramalar çoğu zaman önce ütopya olarak görülür, sonra hayatın parçası haline gelir. Yani önce teknoloji gelir, toplum ise onu takip eder ve adapte olur. Yapay zeka gerçekten verimliliğini kanıtlarsa ve kurumlar bu dönüşüme uyum sağlayabilirse, belki de önümüzdeki on yılın en büyük kazanımı zaman olabilir.
Mesele teknoloji değil, ona nasıl uyum sağladığımız. Doğru kullanabilirsek yapay zeka bize parayla satın alma şansımız olsa kimilerimizin almak isteyeceği “zaman”ı geri verecek. Bu ihtimal de beni heyecanlandırıyor.
Peki bu zamanı geri kazanmış olsanız nasıl değerlendirirdiniz? Daha yaratıcı ve özgür bireyler olmaya hazır mıyız, yoksa o zamanla da mevcut kısır döngülerimizin içinde sıkışıp kalacak mıyız?



